Ilk albümü “Sakin Olmam Lazim” çiktiktan sonra verdigi konserlerde gerçekten sakin olmasi gerektigini kanitlayan Hayko CEPKIN ikinci albümü “Tanisma Bitti” ile resmi olarak tanismayi bitirmis gibi görünüyor.Ikinci albümünün çikisindan sonra AnkirockFest’te verdigi konser öncesinde Hayko CEPKIN ile Eglenceli bir röportaj yaptik.Röportajin büyük bir kisminda gülüp eglenmis olsak da Hayko’nun israrla anlatmak istedigi seyler vardi ve onlari bizimle paylasti.Buyurun…
Ilk albümünüzdeki Hayko CEPKIN ile konserlerinizdeki Hayko CEPKIN bir degildi.Ikinci albümünüzle tanismaya resmi olarak bitirip maskenizden kurtuldunuz.Bu duruma karsi tepkiler nasil?!
Hayko:Bu tepkiler genel olarak olumlu.Hatta %100 seviyesinde olumlu.Albümün çikisiyla beraber piyasada bir degisim ve çalkalanma oldugunu söyleyebilirim;çünkü uluslar arasi bir firmadan çikan en sert albüm bu.Içerisinde brutali barindiriyor,ayni zamanda bir o kadar da melodik.Eski bildigimiz sistem gibi rock sound’u ve elektronik karmasa da var isin içinde;ama buna eklenen orkestrasyon ve brutallerden sonra elbette insanlarin bir sasirmasi,bir tepkisi hikayesi olacak…
Bu zamana kadar Türkiye’de olmayan bir sey zaten bu;yani bu kadar ses getiren…
Hayko:Evet,normalde bundan daha sert,daha ‘black’ ,daha gotik yerli çalismalar var;ama bunlar simdiye kadar hep ‘underground’ bir yerde kaldilar.Benim amacim bu yaptigimiz seyi insanlara duyurabilmek.Bu albümün de bu isi ‘underground’ olarak yapan kisilere bir kapi açacagina inaniyorum.Bu albümden sonra birçok albümün formati degisecek:)
Bu albümde sürekli dur-kalkli,durmadan tempo degistiren sarkilar yapmissiniz.Bu planli yapilmis bir sey mi;yoksa stüdyoya girince böyle bir sey kendiliginden mi çikti ortaya?
Hayko:Kayit esnasinda dogaçlama mantigi olan bir adam degilim aslinda.Besteyi yaparken elbette basta dogaçlama çalisiyorum;ama daha sonra onu bir matematige oturtuyorum.Ritimlerle devamli oynayarak,ritimleri degisiklige ugratarak,sahnede çalindigi zaman seyirciyi daha konunun içine katacak bir seyler yapmayi düsünüyorum.Devamli yüksek ritimde bir müzik yapsam;bir müddet sonra seyirciyi yoracagimi düsünüyorum.Eger 1,5 saat çalacaksam seyirciyi arada bir dinlendirmem;onu da isin içine sokmam lazim.Yaptigim ayni zamanda sahnede yapacaklarimla da orantili bir müzik;tiyatral bir müzik yaptigimi düsünüyorum.Onun için kafamda müzigi olustururken onun sahnedeki oyunlarini da hesap ediyorum.Mesela orada bir durmam gerekiyor;orayi durduruyorum.Ya da diyelim ki birden durduktan sonra birden patlatmak istiyorum,öyle yapiyorum;çünkü orada o hareketlerin daha iyi olacagini düsünüyorum.Matematiksel bir müzik yapiyorum aslinda;çok da dogaçlama degil.
Bu albümde canli kayit yaptiniz.Sizce çikan sonuç nasil?
Hayko:Söyle söyleyim;ilk albüm %100 ev kaydiydi,bu %80!Yani sadece %20’lik bir stüdyo kaydi var.O da nedir;davulu artik evde kaydedemeyecegim için davulu stüdyoda kaydettim.Bundan çok olumlu bir sonuç çikardim.Ondan sonra da vokallerimi stüdyoda kaydettim.Onun disindaki her seyi evde kaydettim.Yani gitarlari,basslari evde kaydettim;klavyeleri zaten evde kaydettim.O yaylilari vs her seyi evde kaydettim.Sonra kaydettigim her seyi stüdyoda miksledim.Aslinda %80’i yine evde kaydedildi;ama %10’i ev kaydi olan bir albüm için çikan sonuç fazla iyi!:)
Yeni albümünüzde “Bonus”un sonunda dinleyiciyi kendisiyle yüzlestiriyorsunuz.Bu fikir kimindi ve nasil ortaya çikti?
Hayko:Bu projede var olan tüm fikirler bana aittir.Zaten hayal benim,proje benim;baskasinin fikrini pek iplemem,öyle bir durumum var.Bu konuda biraz despot bir sistem geçerlidir bizde.:)Bir de bencilim yani;yaptigim müzikte bencil bir insanim.:)(Birden ciddilesiyor)Hepimizin birçok seye tepkisi var hayatta.Ben de tepkisiz bir adam degilim.Insanlara bir seyleri anlatabilmek için anlatim yolunu farkli kildim ki;belki olayla daha çok ilgilenirler;ya da ilgilenmeseler bile anlatilan konular beyinlerinde Farkli bir yer edinebilir.Sonuç olarak anlattigim seylerin hepsi bugüne kadar söylenmis ve var olan seyler.Sadece ben hikayelestirip anlattigim için etkili olabildigini düsünüyorum…
Bir de söyle bir sey var;albümünüzün konsepti “korku” ve bu yüzlesmede insanlar yaptiklari hatalarla da yüzlesip derin bir korku duyabilir…
Hayko:Iste o anlamda amaç onlari germek.Insanlar o ‘outro’nun içine tamamen girebilirlerse kendilerini elestirebilirler;ben böyle bir sey yaptim.Bir de bunu gerginlikle yapacaklar;ferahladiklari noktalar da olacak;ama yine de oldukça gergin.
Albümünüzün konsepti “Korku”.Bastan sona korkuyu hissettiriyor da…Peki bir korku dükkaniniz olsa içinde neler bulunurdu?
Hayko::)Içindeki materyali bilmiyorum;ama iç tasarim,dizayn,isiklandirma ve içeride devamli yayinlanmakta olan ‘sound’u kurgulayabilirim kafamda.:)Muhakkak bir oyunu olacaktir dükkanin.Objeleri bilemiyorum;ama siradan korku malzemeleri olurdu herhalde.:)
Sahnede birinin arkasinda çalmakla orada odak noktasi olmak arasinda nasil bir fark var?Hangisi sizi daha mutlu kiliyor?
Hayko:Açikçasi ben sahnede klavyeci olarak çalarken de kendi içinde bir odak noktasi olma durumum vardi;çünkü klavyeyi böyle çalan bir adam daha yok,yine abuk sabuk çaliyordum!Klavyeyi havaya kaldirip kirmalar falan…Onun için bu durumu fazla garipsemedim.Yalniz o zamana göre daha fazla insan izliyor beni simdi.Aradaki fark da bu.Aslinda bence ikisi de ayni;ikisinden de ayni zevki alabiliyorum.
Aylin ASLIM,Demir DEMIRKAN gibi isimlerin arkasinda çalarken klavye kiriyormussunuz;simdi de sahnede iyice dagitiyorsunuz.Bu enerjinin kaynagi nedir?
Hayko:11 sene klavye çaldim ve aslinda klavye çalmaktan da nefret ederim;çünkü Türkiye’deki klavye imaji ‘taverna sound’dur.Gerçi tavernacilarin gözünde klavye falan degil;”org”dur bu.Bence bu kötü bir imaj;ben de bu imaji yüzünden çok sevmedim klavyeci olmayi.Ben gitarist olmayi çok isterdim…
Peki gitar çalabiliyor musunuz?
Hayko:Yok maalesef…:)Klavye çalarken bir de sabit olma durumu var.O sabitlige ragmen hareketli olmaya çalisiyordum ben.:)Sanirim bu 11 sene sabitligin acisini çikariyorum simdi.:)
Günlük hayatinizda da bir enerjik olma durumu var mi?
Hayko:Devamli kosturmasi olan,yerinde duramayan bir herifim;çünkü çalismayi seven bir adamim.Bir hiperaktivitem var.:)Sorunlu bir ruh hali söz konusu;ama isime yariyor.:)
Sahneye çikmadan önce “su sarkiyi söyle çalalim;çalarken böyle davranalim.”diyor musunuz;yoksa sahne tamamen dogaçlama davrandiginiz bir yer mi?
Hayko:Sahnede çalacagimiz ‘set-up’i kurguladigimiz zaman bunun bir plani oluyor.Grupça oturup konusuyoruz “Biz burada söyle yapalim.Surada sen bunlari yap.”diye.Planli,programli;bir ‘band coach’ gibi -çünkü ülkemizde yok;ama yurtdisinda böyle bir sistem var- o sistemle çalisiyoruz biraz.Yine bir matematik kurgu sistemim var.Onun disinda sahnede bu kurguya yeni seyler de eklenebiliyor.%70 matematiksel,%30 dogaçlama bir performansimiz oldugu söylenebilir.:)
Brutal vokaliniz çok saglam.Sarkilarinizi tamamen Brutal vokalle kaydetmek gibi bir projeniz var mi?Böyle bir projeye nasil bakarsiniz?
Hayko:Yapmam…Yok,Yapmam;çünkü o zaman tam bir Black veya Death Metal albümü olacak.Bu karmasa benim daha çok hosuma gidiyor.Makam yapmayi,arabeski seviyorum.Bunu kaybetmek istemiyorum.Hem bunlar ayni zamanda isin içine melodiyi katan unsurlar.O arabesk köken;sabalarin falan makam kültürü isi daha da mistiklestiren nokta zaten.O sebeple yurt disindan da ilgi gören bir hal aldi yaptigimiz müzik;çünkü standart bir Black veya Death Metal albümü gibi degil.Çok yumusak noktalari da var;sonra birdenbire patliyor.Bu,isi gotiklestiriyor;mistiklestiriyor.Ben bunu kaybetmek istemiyorum.Zaten yapmak istedigim sey tam olarak bu :)
Bilgi: Bu röportaj Duygu Demirel (darkassistant) tarafindan Anki Rock Fest '07de Siyahperde.Net adina yapildi.
2 yorum:
hayko bebişim sçooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook seviom
seni cok seviyorum aşkım
Yorum Gönder